27 Haziran 2002
CONFESSIONS
korkularim var cogu insan gibi, hatta takintilarim. kimi zaman sadece salak suphelerim. kim bilir, belki de sadece salakligim. bunlari durdurmak istiyorum ama elimde degil. bir cogu benden bagimsiz bir bicimde, alakasiz zamanlarda ortaya cikip sasirtici, korkutucu ya da sadece komik olabiliyor.

*karanlikta deniz kenarinda oturamiyorum, hatta yuruyemiyorum bile. sanki icinden birseyler cikicakmis da beni yutacakmis gibi geliyor hep.
*disariya dogru olan balkonlara cikamiyorum, cokecegini dusunuyorum surekli.
*yuksek mekanlardan asagiya bakamiyorum, kenardaki demirlerin kopacagini ve asagiya dusecegimi saniyorum.
*tuvalette otururken okudugum dergilerdeki insan yuzlerini kapatirim, bana bakiyormus gibi geliyorlar.
*evde kimse yokken televizyonu asla kapatmiyorum, ama asla kulaklikla muzik dinleyemiyorum. bulundugum oda disinda hic bir yerde pencere acmiyorum, iceri biri girebilir oyle degil mi?
*geceleri yururken yolun ortasindan giderim, safer.
*geceleri caliliklarin yaninda yururken surekli birinin arkasindan cikacagi suphesini tasiyorum.
*geceleri istanbul'daki evin onundeki caliliklardan, koprunun altindan, izmir'deki pazar sokagindan, fuarin yanindan ve trt binasinin onunden gecmekten nefret ediyorum, hatta korkuyorum. yine de gecenin bi koru butun saydigim yerlerden tek basima gectim.
*arkami asla kapiya ya da pencereye donup oturmam. mutlaka -en az- ikisinden birini gorebilecek durumda olacak sekilde pozisyon alirim.
*yolda yururken cizgilere basmamaya calisirim. eger bir ayagim herhangi bir cizgiye degerse mutlaka oburu de degmelidir.
*her seyi cift yaparim. mesela dordunu sol dordunu sag tarafla cignemek uzre seker yerim, sol ayagimla 2 sag ayagimla iki basamak cikarim vs.
*kumanda elimde olmadiginda televizyon seyretmekten zevk almiyorum.
*gece tuvalete girmeden uyuyamam.
*evimde uyumadigim zaman yataga yattiktan sonraki ilk on dakikada inanilmaz uzuntu duyarim.
*kuvetteki perdeyi ve kapiyi kapatmadan tuvalete giremem, hatta evde kimse yoksa bile kapatirim kapiyi.
*otobusle, ucakla, arabayla, gemiyle bir yerlere giderken -genelde yanlizken- istisnasiz her seferinde kaza olursa neler olacagini, kurtulma sansimin ne oldugunu dusunurum.
*sadece evde ve yanlizken aglarim. cogu zaman kendimi o kadar cok sikiyorum ki aglamamak icin abuk subuk sesler cikartiyorum hickirigi onlemek icin.
*bazen annem olurse - my deepest fear- neler olacagini dusunurum, bunu dusundugum icin uzulurum. genelde de gece ruyamda gorurum.
*eger bir filmi veya kitabi sevdiysem milyonlarca kez okuyup izleyebilirim.
*dead poets society'yi her okuyusumda agliyorum. (evde ve yanlizken okuyorum tabiiki)
*great expectations'u da her izledigimde agliyorum. (ev-yanlizlik)
*heyecanliyken surekli ellerimle oynuyorum, bu yuzden ellerimde asla kapanmayan bir suru yara var.
*bir kiz olmama ragmen dunyanin en pis insanlarindan biriyim, cidden.
*biri bana yemek hazirlamazsa, acliktan olur duruma gelene kadar hic bir sey yemeden oturabilirim. sadece suyla hayatimi gecirdigim 3 gun olmustu.
*sarhos olmayi, elimi ayagimi hissetmemeyi, bas donmesi duygusunu, sacmalamayi cok seviyorum.
*tanri'nin varligina inanmiyorum.
*insanlara surekli inandirici yalanlar soyleyebiliyorum ve bunu yaparken en ufak bir yalan soyleme belirtisi gostermemeyi basariyorum. bi gun beyin damarlarim patlayacak yalan uretirken.
*her yere gec kaliyorum. saatimi 10 dakika ileri almama, sabahin korunde kalkmama ragmen bunu engelleyemiyorum. yalana en cok ihtiyacim olan durumlar bunlar oluyor zaten. otobus icinde stres yasamaktan biktim artik.
*telefonda konusurken surekli sacmaliyorum, mumkunse telefonlar yasamimdan uzaklastirilsin. yazarken kendimi daha rahat acikliyorum sanirim.

yoruldum, birakmak istiyorum.

0 comments:

Yorum Gönder