27 Eylül 2004
simitle ilgili her türlü dükkan adinin türetildigine bizzat sahit olmussunuzdur heralde hepiniz yok efendim simit dünyasi, simit vadisi, simit platosu vs. bunlardan ne kadar biktigimi düsünürken gecen gün gördügüm 2 adet simitci adi sabahima renk katti. pangalti'daki "efsane geri döndü" ve sisli'deki "susam sokagi". bizzat yerinde görülüp incelenmesi gerekilen yerler olduklarini düsünüyorum, ilginize.
18 Eylül 2004
sarkilari genelde baska bir sitede önerirdim, bu seferlik simariklik ve bencillik yapiyorum, sanki hic yapmazmisim gibi. angie stone'un wish i didn't miss you anymore'unu dinlemeyeni adamdan saymayacagim artik.
bugüne kadar günesi balcikla siviyordum, bundan sonra balcigimi kurutacak günes ariyor olacagim.
14 Eylül 2004
her ay bir kisinin dogmus veya bi yerlere gidiyor/dönüyor olmasi da olmasa monotonluktan ölecegim. her seferinde daha da gariplesen eglenceler. yine de dün gecenin en önemli ani sportif hareketlerle koltuktan düsmemeyi basarmakti. bir de mutsuz insanlara bakip gülmek. bir sonraki dogumgününü heyecanla bekliyorum.

"aksam balo eglence, sabah vileda temizlik." demisti bir arkadas bi zaman evvel. sanirim gercek külkedisi benim!
13 Eylül 2004
2 dakika icinde aptalligin sinirlarini bu kadar zorlayamazdim heralde. metroda hizli hizli turnikelere dogru yürürken en sagdakinden kimsenin gecmedigini düsünüp oraya odaklanmis ilerliyordum. son 5 saniye icinde oranin iceriden cikis icin oldugunu farkedip keskin bir manevrayla dogru yerden gecmek icin adimimi attim. bu sefer de turnikenin kollari dönmedigi icin saskin saskin bakinirken güvenlik görevlisinin "jeton veya akbille calisir" lafi kolaylik olsun diye taa merdivenlerden inerken cebime koydugum akbili getirdi aklima. adama "dalmisim ya ehieh" dememse olayin doruk noktasiydi.

ne demisler; "blondes have more fun."
08 Eylül 2004
bakin, bir spineless'la neler yapilabiliyormus megerse!

biraz seftali, migros'tan alinmis bir kalip peynir, arada sirada sinema (tercihen pixar), belki degisik adli yemekler, üc bes güldürmece, televizyon karsisinda mayismak. madem hepsi bu kadardi, neden hala olmuyor?
04 Eylül 2004
sunca yildir gözüme zorla sokulan televole kültürünün en önemli olaylarindan biri olan paparazzi görünce kacmak eylemini basariyla ögrenmisim. hem teoride, hem de pratikte 10 üzerinden 10 veriyorum kendime.
02 Eylül 2004
az önce su siparisini sucunun telesekreterine verdim, hala onun soku altindayim. yazdiklarim anlamsiz olursa simdiden affedin.

annemin garip bir huyu var. normalde sahane yemekler yapmasina ragmen, ikimizin disinda o yemegi tadacak biri oldugu zaman panik üstüne panik yasiyor, sanirsin 18lik genc kiz. "ya kek kabarmazsa!", "fasülye sert mi oldu acaba?", "sekeri fazla mi kacmis?", "kesin yapis yapis olcak bu pilav, suyunu kaldirsa bari" laflari esliginde mutfakta terör estiriyor. ama her seferinde sonuc ayni, mü-kem-mel! annemin bu triplerini lj'e fotograf koyup altina "ay ne cirkinim, hilkat garibesi gibiyim ühühüh" yazip da abaza lj ekürisinin "aaaww, so sweet, honeeey, you're wonderfuuuul!" yorumlarini alip egolarini tatmin eden kizlara benzetiyorum. söyleyeyim de bir daha yapmasin.

son olarak pek kiymetli arkadasim okay k'nin dogumgünü icin ona yazdigim bir dörtlükle sözlerime son veriyorum;

bize göründü cukurcuma yolu,
cünkü bugun duztman dogdu.
aksama bekler sürpizler onu,
hem de pek mis kokulu.