hayatimda herseyi copy/paste ile yazmayi ögreten biri oldugu icin cok mutluyum. farkettim ki, onun gibi kullanmaya baslamisim artik bilgisayarimi. noktadan sonra bosluk birakmayan, her cümleden sonra üc nokta koyan, linklerini yeni pencerelerde actirmayan insanlardan hoslanmiyorum. günde onyüzbinmilyon kere update etmek istesem de, "haftada bir cakarim saglam bi update" sözü geliyor aklima. yine de blogger'a uzanan eller kirilsin. günlerdir deli gibi aradigim bir sey vardi, onu buldum, huzurluyum. gerci bulduktan sonra tekrar bir sarsti beni, olsun, alisilir. alismis kudurmustan beterdir.
yesil-kirmizi cizgileriyle kendimi izmir'de hissetmemi saglamis olan mekana tesekkürlerimi sunmak istiyorum her ne kadar tuvaletini tikamis olsam da. kirmizi tuborg+vodka makes you sick, don't you forget that. yine de "if the kids are united, they will never be divided!" ha bir de yagmur, hands, talking nonsense, zig-zags and then, r.h.i.m.a. first rule of last night, you do not talk about last night. 2001 ve 2002 senelerinden bahsederlerken dün, hüzün oldum. bronx'ta ezilirken dinlenen h.k. kemanci'da aptal parti. iki resim arasindaki 7 farki bulun.
3 birimle 30 birimlik aktiviteler bütününü dolduracagim bugün, azimliyim. don't send messages, only receive them. open your eyes. know-it-all. body pressure. cuddle. tickle. hold me, thrill me, kiss me, kill me. any questions?
"never allow someone to be your priority, while allowing yourself to be their option."
0 comments:
Yorum Gönder