Gavin Volure

21 Kasım 2008
"I just wish I could start a relationship about 12 years in, when you really don't have to try anymore, you can sit around and goof on TV shows, and go to bed without anyone trying any funny business."

Liz Lemon, 30 rock.

"geçmişe mazi..."

14 Kasım 2008
inanılmaz ama gerçek, geçen gün eski ders notlarıma bakmam icap etti. (aldığım notların yarısını hatırlamıyor olmam da ayrı bir mevzuu tabi.) defterin kocaman bir sayfasına yazılmış 2 cümle beynimi eritti. hani iğrenç bir klişe vardır ya "bilmem kaç sene sonra bunlara bakıp güleceğiz" diye, hakikaten doğruymuş. o zaman bu kadar eğlendirici gelmemişti ama şimdi, özellikle o sayfadan sonra olanları da düşününce, dünyanın en komik şeyi oldu birden. 13 senedir değişmeyen zevzeklik katsayısındaki arkadaşım için;


kendime not; "dünyanın en .... şeyi" şeklindeki abartmalardan kurtul.

kör eden albüm kapakları

13 Kasım 2008

soulwax vs. replikas

masif atak

15 Temmuz 2008

Massive Attack, Istanbul from tigerfur on Vimeo.

vimeo embedde boyut seçmeye izin veriyor ya, hepsini tek tek alınlarından öpüyorum.

arsız

07 Temmuz 2008
7 hours from now I'm gonna take my backpack and walk to the train. Then it´s my 13th Roskilde Festival in 15 years.

bak ya, hiç utanıyor mu?

murphy

28 Haziran 2008
sabah erken kalkmam gerektiğinde bir önceki gece bir türlü uyuyamamak gibi yeni bir huy geliştirdim. kimseye tavsiye etmiyorum.

trend

26 Haziran 2008
bugün aklımı alan haberler günü sanırım.

bir kaç saat önce bir mail geldi, şaka zannettim önce ama tekrar bakınca gerçek olduğunu farkettim. başlığı da süper; "bu yazın yeni trendi gökyüzünde yemek" hem de gerçekten.

ortasında aşçıların olduğu, çevresinde 22 tane emniyet kemerli, etrafında 180 derece dönen koltuğun dizildiği, üstünde şemsiyemsi birşey olan platform, yerden 40-50 metre arası yükselerek, istediğiniz bir ortamda size kuşbakışı yemek yeme imkanı sunuyor. ben yüksekten korkan bir insanım, 5. katta balkondan aşağı baksam bacaklarım titremeye başlıyor. o kadar yüksekte, hem de etrafımda demir parmaklık, ayağımın altında betonarme zemin olmazsa korkudan sürekli tuvaletim gelir, bayılır ölürüm diyerek tuvalet olanaklarına baktım ilk olarak. bir kişinin tuvalete gidebilmesi için bütüüün platformu indirmek gerekiyormuş (haliyle). çişini tutamayana gökyüzü yasak. ayrıca yere çantan, telefonun, çakmağın düşse yandın. ayağından ayakkabı düşme şansı var mı acaba?

trend demişken, konser kitlesi ve giyinme şekilleriyle ilgili şahane fotoğraflar çekmiş james mollison, bakın bakın!

viaticum

avrupa futbol şampiyonası'na o kadar kaptırmışım ki kendimi, dünyadan haberim yokmuş meğer.

esbjörn svensson, hani her yeni albüm çıkarttığında heyecan yaşadığım, konserinde ağzım bir karış açık oturduğum adam, dalış kazasında ölmüş. ölmüş ya, bildiğin ölmüş. 16 haziran'da. 10 gün olmuş, 10! şu anda canım ne kadar sıkkın anlatamam.

viaticum, fotoğraf

omg

21 Haziran 2008

evde bir bayram havası!

20 Haziran 2008
ntvspor yayına başladığından beri, kabloda olmadığı için, digitürk'ü olan herkesi kıskanıyordum. sporla ilgili olan çoğu arkadaşımdan ve sağdan soldan duyduğum şey evlerinde kanalın sabahtan akşama kadar açık durduğu şeklindeydi. o kadar da değil diyordum aslında ama gerçekten öyleymiş. zaten reklam filmlerini ve afişlerini görüp de bu kanala sempati beslemeyen insan kaldıysa çok şaşırırım.

16 hazirandan itibaren ntvspor ankara, istanbul ve izmir'de kabloda yayına başladı. hem de euro2008 devam ederken. hem de rıdvan var. hem de sergen çok komik.

okay karacan, n'oolur artık evine geri dön!

(reklam afişleri; 1, 2, 3, 4, 5, 6)

cornelius

23 Nisan 2008
"i wanted to be a football player when i was growing up. but that's football in a sense that we understand it in britain not the word that you use for our national sport. a word i can never utter myself for the reason being if i ever do say that word somewhere in the world a british person dies."

mr. john oliver, terrifying times


stevphenlardan beri the daily show'dan çıkan en iyi şey. hem de ingiliz aksanlı!

third

22 Nisan 2008
third
olur mu olmaz mı, ayrıldılar galiba, yok yok yeni albüm geliyormuş, hazırmış albüm hazırmış, ay yine ertelenmiş, yok abi bu sefer kesin!

son 10 senedir portishead bekleyenlerin gözü aydın, yeni albüm haftaya çıkıyor. ama ondan daha önemlisi, 21 nisan'dan itibaren last.fm'den albümü dinleyebiliyorsunuz. 28 nisan'da albüm satışa çıkacağına göre ben bu dinleme hakkının bir hafta süreceğini düşünüyorum, o yüzden koşun dinleyin hemen.

albüm nasıl olmuşa gelirsek, gürültünün düzeyi biraz artmış, ama bilek kesme seviyesinde bir değişiklik yok. benim aklımı almaya yetti, başka bir şey dinleyemiyorum şu anda. ayrıca albüm kapağı da çok artiz olmamış mı?

6 gün

08 Mart 2008
farkettim ki eskiden, 3. kişiye anlam ifade etmemeyi bırak, üstünden zaman geçtikten sonra bizzat kendimin okuyup anlamadığı bir sürü şey yazmışım buraya. geçen hafta da o yazılardan birini hakediyor zannedersem, zira yaptıklarımı tamamen unutursam üzüleceğim. biraz hafifletmek amacıyla:

9:30 telefon, "saçmalama ya", 400sn, yağmur, saçak altı-duvar üstü, dogzstar, görselciler, bitmeyen flaş, hands getting dirty, teras, kırık kol-yeşil saç, kızlar, "bir şeyler daha içelim öyle gideriz ya.", dürüm-nane, "adamlar toplanıyor abi!", DUI, uyumak yok, tıkstakatıstaka çooklıt, ladies night, "bu direğin dokusu çok acayip", poğaça+bira, YOL, lost, lion sleeps tonight, panama mı?, "geeel, tamam dur orda", inside&out, nispet, "o bi kere olur abi!", sürreal kahvaltı, beerport, "3 numarada mayonez bitmiş.", peyote, köşe dumanı, ataköy'e 2, "biri eksik galiba.", dünyanın en güzel oyunu, creed!, "uu yea!", great dong fang, milkshake, rumelifeneri, blur, petrol ofisi, tanrı'nın eli, kalamar, zekeriyaköy özürlüler merkezi, 13, kings-kooks-vines-hives, penaltılar, nispetiye, "pkklıya insan hakları, fenerliye indir copları", son 8, etiler-havaalanı.

6 günün soundtracki niyetine, blur - trimm trabb.

di mi?

24 Ocak 2008
"full otomatik çamaşır makinaları çıktı ya; yıkıyor, sıkıyor, kurutuyor. Alex de onun gibi."
güntekin onay

trajikomik

23 Ocak 2008
"It’s got to be a thrilling experience, surfing YouTube in Turkey. You never know what you can expect. Is it up? Is it down? Is it blocked? Is it censored? Fun times."
stan schroeder, mashable

ağlanacak haline gülmek diye bir atasözü vardı değil mi?

aman aman!

22 Ocak 2008
şok şok şok!

türk dizilerinin yeni gizem yaratma trendini açıklıyorum!

bölümün sonunda çalan kapının açılması, akabinde ağız şaşkınlıktan bir parmak kadar açıkken gözlerin de aynı şaşkınlıkta, halk arasında "aval aval" dediğimiz türden bakışlarla boşlukta gezdirilmesi, dizinin jenerik müziğinin mümkünse dramatik bir kesiti çalarken bu görüntünün 10 saniye ekranda tutulması, siz kimin geldiğini daha 2. saniyeden tahmin etmişken, sanki çok önemli bir cliffhangermışçasına o anda "şaaak" diye "falanca bölümün sonu" yazısının çıkması ve akan yazılar.

tövbeyarabbi.

rockstar poser

03 Ocak 2008
liars istanbul'a geldiğinde (sallamıyorsam) bant için çekilmiş fotoğraf. bu da öz be öz blue folding chairs'in kadıköy dönüş fotoğrafı.

rockstarlık doğuştan gelen bir durummuş meğer.