24 Eylül 2002
ben anlayamiyorum, nasil bi baglanti sabahliin baglanir da aksam baglanmaz? nasil bi hat mesgul olabilir? nasil bu takim boylesine mal goller yer? fatihcim, bi tanem, gassaray'im, hayatim; HADISENIZE LAAAGGGNNN!!!!
23 Eylül 2002
*brotherhood of the geminiz*
1-21 haziran arasinda dogan herkes benim icin potansiyel sevgi insani. hic birininden nefret edemiyorum. sevemesem bile en azindan saygi duyuyorum. evet evet, kesinlikle bi alakasi olmali bu tarihlerle. henuz 24 saat olmadi ama sacmalamaya basladim coktan. mouse saglam, port bozuk. ehe.
22 Eylül 2002
mouseun bozuldugunu dusunup bir suru tamirci dolastik, ama sonunda alakasiz ara sokaklardaki bi internet cafede calistigini gorduk. kizara bozara bi hal olarak, kendime kufrettim. adam sadece 'icini acip, topunu temizledik, oldu.' dedi. sinemada misirlari yandaki adamin ustune doktum, terziden eve donerken merdivenlere takilip yere cakildim, yolda yururken ezilme tehlikesi gecirdim. boktan ve sakat otesi bir gundu. ayrica mouse evde inatla calismamaya devam ediyor, sorun anakart bile olabilirmis. sorun $10'dan $100+'a kadar cikti.
what a nice day!
20 Eylül 2002
bugunun 'sanal' kazanclari;
greg.martin
monitor.pop
wezvidz
plus.v2
skaTeboaRding
decibel.devils (ve links bolumundeki butun siteler)

bugunun 'reel' kazanclari;
burun akmasi
+1000kcal
kulak cinlamasi
+0.25 goz bozulmasi
in chino we trust!
nasil da evinin erkegi pozudur bu boyle allaaagggmgimggm aklima mukayyet ol sen benim. demek ki sadece goruntuye prim vermiyormusuz, bunu da ogrendik. yoksa, bu herif cok cirkin. di mi? sokaktan gecen her 10 kisiden 9u evet dedi. evet. ama yine de, hayir. 'no ordinary love' esliginde bu yazi, haydi.

this is no ordinary love, no ordinary love!
annem banyoya 'bal ozlu' sabun almis, cok kotu kokuyor. hindistan cevizi gibi, ben hindistan cevizini hic sevmem, kokusundan bile igrenirim. elleri yikamak bi azap. of.
17 Eylül 2002
on milyonuncu kere ozborn efendiyi ve aile esrafini izledim, hem de bu sefer alt yazili.
dun cok sevilen bir arkadasla ayri sehirlerde olmamiza ragmen ayni anda ayni filmi izlemeye gitmisiz, rastrantisal. filmin ne oldugu onemsiz belki ama cok sikca tekrarlanan 3 cumle beynime inanilmaz bir sekilde kazindi; "two is never enough. you need more. you need a backup." o halde "where's my backup?"
10 Eylül 2002
sinek sanirim cok yorgun, ucamiyor, yerde yuruyor. ama hala vizildayabiliyor ibne. iste gercek bir ibnee!!!!
08 Eylül 2002
telefonda cidden kazmanin tekiyim, arti annem beni dogurmamis sicmis. (bu nerden geldi aklima simdi?!)
yeni zelanda takiminin maca baslamadan once yaptiklari, seyircilerin onlari yuhalamasi, yugoslavlarin abuk bakislari, bodiroga'nin galeyana getirme cabalari, divac'in sadece abd formasi giyen insanlara karsi iyi oynayabiliyor olmasi, 4. periyodda gaza gelen takim, herseye ragmen danilovic'i canli izleyememis olmanin uzuntusu. sreco jugoslavija!
05 Eylül 2002
son bir ayda neler ogrendim;
izmir; uzakken ozlenen, icindeyken bayan yegane sehir.
izmir, butun tatil beldelerine yakin olan, yazin oraya buraya gitmeyi kolaylastiran sehir.
gulluk'un denizi asla duzelmeyecek, umit etmekten vazgecmek lazim.
tramplenden atlamaya korkuyorum.
yuksekten de korkuyorum.
kitap okumak cok eglenceli.
bilgisayarsiz da yasaniyor.
orjinal cd almak, bookletini dinlerken okumak dunyanin en orgazmik olaylarindan biri.
cesme'nin denizi hic bi yerde yok.
cesme'deki insanlar eglenmeyi bilmiyor.
cesme'de herkes hava yapip cool gorunme derdinde.
izmir'deki kizlar cok guzel -ozellikle karsiyaka vapurundakiler-.
pazara gitmek cok eglenceli bir olay ama hamallarla karsilasmak ic burkucu. bir daha yesilkoy pazarina gitme.
gunluk 4. senesini doldurdu ama hala bitmedi, bi sekil dusunmek lazim.
anneanne & dedeyi mutlu etmenin en guzel yolu evlerinde oturmak, onlarla yemek yemek, konusmak.
kemeralti cok eglenceli, kizlaragasi hani super, ordaki o garip adamsa..garip iste.
lise arkadaslariyla bulusup, onu bunu cekistirmek hala zevkli, onlar hala ozlenilesi.
anne sultan buyuk kadin, dede bey amca super adam, anane hanimsa pamuuukkk!!!

-that's all folks-